Aşk-ı Memnu Romanı ve Özeti
Halit Ziya Uşaklıgil’in 1900 yılında kaleme aldığı ölümsüz eseri
Aşk-ı Memnu romanı zenginliği için Adnan Bey ile evlenen Bihter’in
Behlül ile yasak aşını işlemektedir. Romanın edebi yönü yasak aşkları
toplumsal ahlak açısından değil de, bireysel-ruhsal merkezli bakış
açısından değerlendirmesidir. Türk Edebiyatının önemli eserlerinden
biri olarak kabul edilen Aşk-ı Memnu günümüzde Türk televizyonlardan TV
dizisi olarak da yayımlanmaktadır.Çok tutulduğuda görülmekte.
Halit Ziya’nın, eleştirmenlerce en beğenilen romanı Aşk-ı
Memnu’dur.Diğer romanlarınıda göz ardı etmemek lazım tabiki. Yazarın en
sevdiği tema olan yasak aşkı işleyen bu roman, başta Bihter olmak üzere
kahramanlarının canlandırılışı ve roman tekniği açısından en olgun
eserdir. Mai ve Siyah’ta gerçekleştiremediği toplumsal ve siyasal
eleştiri niyeti, Aşk-ı Memnu’da yoktur.
Adnan Bey, kızı Nihal ve küçük oğlu Bülent’le birlikte yaşayan
zengin bir bey, Firdevs Hanım’sa iki kızıyla birlikte gezinti ve
eğlence yerlerinde gününü gün eden bir duldur. Firdevs Hanım’ın ailesi,
İstanbul’da Melih Bey takımı diye tanınır. Adnan Bey’in, Firdevs
Hanım’ın en büyük kızı Bihter ile evlenmesi olayın başlangıcını
oluşturur. Adnan Bey’le evlenmeyi kuran ve gençliğinin bitmekte
olduğuna üzülen Firdevs Hanım, kızına düşman olur. Bihter, Adnan Bey’le
zengin olduğu için evlenmiştir. Ancak, genç ve güzel Bihter’e bu
güvence yetmez; aşka duyduğu ihtiyacın dürtüsüyle, Adnan Bey’in uçarı
yeğeni Behlül’le yasak bir aşk ilişkisine girer. Ancak Behlül, bu gelip
geçici aşktan bıkar ve Adnan Bey’in kızı Nihal’le evlenmeye karar
verir. Bihter bu durum karşısında intikam almak için her şeyi
açıklamayı düşünür, ama her şey ev halkı tarafından anlaşılınca intihar
eder. Behlül evden uzaklaşır ve Nihal babasıyla yalnız kalır.
Aslında düzgün bir çizgide gelişen romanda olay değil, kahramanların
ruhsal betimlemeleri önemlidir. Romanın çıkış noktasını aşk oluşturur;
Adnan Bey’le evli Bihter, Behlül’e; Nihal, (bir bakıma babası) Adnan
Bey’e küçük zenci Beşir (umutsuz bir biçimde) Nihal’e; Firdevs Hanım,
genç ve güzel olmaya âşıktırlar. Romandaki dramı da bu aşkların yasak
oluşu belirler. Bihter ve Nihal, karşıt karakterlerde iki kişiliktir:
Nihal aşk için, duygusal bir ilgi; Bihter içinse tensel bir ihtiyaçtır.
Yazar Firdevs Hanım’la birlikte bu iki kişiliği ele alırken, toplumsal
ahlak anlayışıyla bireysel ahlakın çoğu zaman çeliştiğini vurgulamak
ister gibidir. Romancı da bu gerçeği görmüş, ama kahramanlarını trajik
bir çatışamaya sokmadan toplumsal ahlak normlarına uymalarını
sağlamıştır. Bihter’se, bu normları kabullenemediği için trajik sona
sürüklenecektir. Bunda, Tanzimatçıların romana toplumsal yarar
açısından bakmalarına karşılık, Halit Ziya’nın bireysel-ruhsal merkezli
bakış açısının büyük rolü vardır.
Aşk-ı Memnu, Türk romanını tek boyutlu kahramanlarından kurtardığı
gibi, romanın olay değil anlatı dili olduğunu vurgulayan bir eserdir.
Roman dili, Halit Ziya’nın bu eseriyle düz bir anlatı dili olmaktan
çıkmış, romanın ana gereci durumuna gelmiştir. Türk dili açısından
yazarın tek kusuru, işlenmiş bir roman dili yaratırken Türkçe’nin
değil, yeni Osmanlıca’nın imkânlarından yararlanmasıdır.
0 Yorum »
Yorumunu yaz!
Lütfen Türkçemizi düzgün kullanalım.
Soru sormak istiyorsanız yorum bölümüne bırakın.